-
1 se prendre
v pr1 takılmak◊Mon sac s'est pris dans la porte. — Çantam kapıya takıldı.
2 kendini saymak3 s'en prendre à qqn birine saldırmak4 s'y prendre usulünü kullanmak5 alınmak◊Ce médicament se prend le soir. — Bu ilâç akşam alınır.
-
2 souche
См. также в других словарях:
takılmak — nsz 1) Takma işi yapılmak Kendisine bu ad takılmış, takıldığı gibi de kalmıştır. M. Ş. Esendal 2) e Denge bozulacak bir biçimde bir yere dokunup aksaklık ortaya çıkmak Önünü çok iyi göremeyen hayvanın ayağı bir taşa takıldı. O. C. Kaygılı 3) e… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayağı (veya ayakları) dolaşmak — yürürken telaştan ayakları birbirine takılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… … Çağatay Osmanlı Sözlük